Kostüm ve makyaj da artık önemli
ÇAĞAN Irmak’ın yönettiği Ulak filmi Türk Sineması’nda kostüm açısından da bir gelişme sağladı. Filmde zaman ve mekan yoktu ama dövmeler, aksesuarlar ve kostümlerle bilinmeyen bir dönem yaratılmıştı. Filmin kostümleri tiyatro ve dizilere iş yapan Şenay, Umay, Şenol Korgül kardeşlerin kurduğu Kulis Kostüm’e ait. Şenay Korgül Türk Sineması’ndaki hareketin kendi işlerine de yansıdığını söylüyor: ‘Son üç-dört yıldır kostüm ve makyaj özenle seçiliyor. Üzerinde çalışılıyor. Sektör bilinçlenmeye başladı, seyirci daha farklı şeyler izlemek istiyor. Biz de bu filmlerle neler yapabileceğimizi ortaya koyuyoruz. Ulak’tan sonra bir, iki senaryo geldi. Üzerinde çalışmaya başladık.’
star gazete
Hiç yaşanmamış bir zamanın insanlarını yarattık
Çağan Irmak'ın son filmi 'Ulak' senaryosu ve usta oyuncularının başarısıyla olduğu kadar 'zamana bağımlı kalmadan' hazırlanan kostümleri ve makyaj tasarımları ile de çok dikkat çekiyor..
25 Ocak'ta vizyona giren 'Ulak' filmi konusu ve oyuncuların başarısının yanı sıra kostüm ve makyajları ile de çok konuşuluyor. Kulis Kostüm ve Makyaj Tasarım'ın kurucuları UmayŞenay Korgül, tüm kostümleri ve makyajları yaptıkları filmdeki çalışmalarına ilişkin ilginç açıklamalar yaptı. İki kardeş; hangi zamanda ve hangi mekanda geçtiği belli olmayan film için önlerinde esinlenecekleri hiçbir örnek olmadığını söyledi. Her bir oyuncunun karakterine göre çalıştıklarını, kimi zaman çok zorlandıklarını belirten ikili, "Hiç yaşanmamış bir zamanın insanlarını yarattık. Senaryoda zaman ve mekan kavramı olmadığı için neyi örnek alacağımızı bilemedik ama aslında bu daha özgürce çalışmamıza sebep oldu" dedi.
KOSTÜMLER ESKİTİLDİ
Kendi yaşam koşullarını kendilerinin oluşturduğu bir dünyanın insanlarının anlatıldığı filmde, karakterler evlerini ve kullandıkları eşyaları kendi ihtiyaçlarına göre yapıyorlar, kumaşlarını kendileri dokuyor, hatta boyuyorlar. Din adamları, kötüler, çocuklar, asiler gibi her bir karakter için farklı kostüm ve renk seçilirken, her türlü ayrıntıya da önem verilmiş. Örneğin kostümlerin dikişlerinde bile ham iplik kullanılırken, kostümler gerçekliğini yitirmesin diye tek tek elde dikilmiş. Umay ve Şenay Korgül kardeşler en çok dikkat ettikleri konunun kostümlerin eski görünmesi olduğunu söylüyor ve ekliyorlar: "Seyirciyi filmin içine alabilmek, yaşanmışlık öğesini filmde hissettirebilmek ve gerçekliğiyle seyirciyle bütünleşebilmek için kostümler eskitme boyalarıyla ve zımparalarla günlerce eskitildi."
Kendi yaşam koşullarını kendilerinin oluşturduğu bir dünyanın insanlarının anlatıldığı filmde, karakterler evlerini ve kullandıkları eşyaları kendi ihtiyaçlarına göre yapıyorlar, kumaşlarını kendileri dokuyor, hatta boyuyorlar. Din adamları, kötüler, çocuklar, asiler gibi her bir karakter için farklı kostüm ve renk seçilirken, her türlü ayrıntıya da önem verilmiş. Örneğin kostümlerin dikişlerinde bile ham iplik kullanılırken, kostümler gerçekliğini yitirmesin diye tek tek elde dikilmiş. Umay ve Şenay Korgül kardeşler en çok dikkat ettikleri konunun kostümlerin eski görünmesi olduğunu söylüyor ve ekliyorlar: "Seyirciyi filmin içine alabilmek, yaşanmışlık öğesini filmde hissettirebilmek ve gerçekliğiyle seyirciyle bütünleşebilmek için kostümler eskitme boyalarıyla ve zımparalarla günlerce eskitildi."
KARAKTERLER SÜSLÜYDÜ
Filmin aksesuvarlarının da hiçbir zaman ya da döneme ait olmadığının altını çizen Umay ve Şenay Korgül, öndeki karakterlerin bakımlı ve süslü olmasına dikkat etmiş: "Görseli zenginleştirmek için renkli ham taşlar, gümüş ve bakırlar kullanıldı. Çok eski takıların şekilleri değiştirilerek farklı tasarımlar elde edildi. Sallantılı ve kocaman taşlı erkek yüzükleri, tüm kulağı kaplayan küpeler, Ulak'ın beş parmağına takılan yüzük ve bileklik gibi yeni tasarımlarla kostümler tamamlandı." Filmde ayakkabılar ve ev terlikleri için ham deriler kullanılarak, kök boyalarla boyanmış. Makyajda ise Ulak'ın (Cemal Hünal) ve Zekeriya'nın (Çetin Tekindor) koyu tenli olması istenmiş. Sürekli olarak at üzerinde yolculuk yaptıkları için güneşten ve rüzgardan ten renkleri koyu, eller ve tırnakların kirli ve çatlamış olmasına dikkat edilmiş. Tüm oyuncularda kullanılan sürmenin doğal olması sağlanmış. Öte yandan bu köye simgesel bir öğe yüklemek amacıyla, köy halkına benzer şekillerden oluşan geçici dövmeler uygulanmış.
Filmin aksesuvarlarının da hiçbir zaman ya da döneme ait olmadığının altını çizen Umay ve Şenay Korgül, öndeki karakterlerin bakımlı ve süslü olmasına dikkat etmiş: "Görseli zenginleştirmek için renkli ham taşlar, gümüş ve bakırlar kullanıldı. Çok eski takıların şekilleri değiştirilerek farklı tasarımlar elde edildi. Sallantılı ve kocaman taşlı erkek yüzükleri, tüm kulağı kaplayan küpeler, Ulak'ın beş parmağına takılan yüzük ve bileklik gibi yeni tasarımlarla kostümler tamamlandı." Filmde ayakkabılar ve ev terlikleri için ham deriler kullanılarak, kök boyalarla boyanmış. Makyajda ise Ulak'ın (Cemal Hünal) ve Zekeriya'nın (Çetin Tekindor) koyu tenli olması istenmiş. Sürekli olarak at üzerinde yolculuk yaptıkları için güneşten ve rüzgardan ten renkleri koyu, eller ve tırnakların kirli ve çatlamış olmasına dikkat edilmiş. Tüm oyuncularda kullanılan sürmenin doğal olması sağlanmış. Öte yandan bu köye simgesel bir öğe yüklemek amacıyla, köy halkına benzer şekillerden oluşan geçici dövmeler uygulanmış.
MAKYAJ SAATLER SÜRDÜ
Senaryosu ve yönetmenliği Çağan Irmak'a ait filmde; Çetin Tekindor, Hümeyra, Yetkin Dikinciler, Şerif Sezer, Feride Çetin, Zuhal Gencer ve Kaya Akkaya başta olmak üzere tüm oyuncular saatler süren makyaj ile kamera karşısına geçti. Filmin sanat yönetmeni ise Mustafa Ziya Ülkenciler.
Senaryosu ve yönetmenliği Çağan Irmak'a ait filmde; Çetin Tekindor, Hümeyra, Yetkin Dikinciler, Şerif Sezer, Feride Çetin, Zuhal Gencer ve Kaya Akkaya başta olmak üzere tüm oyuncular saatler süren makyaj ile kamera karşısına geçti. Filmin sanat yönetmeni ise Mustafa Ziya Ülkenciler.